Ebeveynler, Bakıcılar, Büyükanneler, Büyükbabalar, Akranlar, Kreşler ve Anaokulları…
Dil;
düşünce, duygu ve isteklerin bir toplumda ses ve anlam yönünden ortak olan
öğeler ve kurallardan yararlanılarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, çok yönlü
ve gelişmiş bir dizgedir .(Aksan, 2003)
Dil bir sosyal eylemdir. Dil kazanımı için
gerekli biyolojik araçların olgunlaşması ve bilişsel kapasitenin gelişmesi dil
gelişimi için gereklidir. Ancak yeterli değildir. Çocukların dil gelişiminin
yaşına paralel gelişmesi için aynı zamanda çocuğa eşlik eden konuşkan partnerler gereklidir.
Normal sosyal temastan yoksun büyüyen
çocuklar, normal bir dil geliştiremezler. Sadece televizyondaki dil kavramları
ile tanışan çocuklar da dil gelişimleri
yaşıtları ile paralellik göstermez. Ebeveynler, diğer bakıcılar, oyun grupları, anaokulu eğitimi
ve çocukların oyun oynayıp arkadaş edinebildikleri ortamlar çocuklar için önemli
gelişim ortamı sunar. Tabi ki çocuk akranlarından da çok şey öğrenir. Dil gelişiminin çocuğun zihinsel gelişimine
paralel gitmesi için ortam çok önemlidir.
Ayrıca dil gelişimini destekleyen süreçler aynı zamanda zihinsel
gelişimi de destekler.
Bu
durumda çocuğun dil gelişiminin bilimsel değerlere göre normal değerlerde
seyretmesinde çocuğun sosyal çevresinin etkisi çok büyüktür.
Şehirlerin
her geçen gün kalabalıklaştığı anne babaların iş hayatı içinde koşuşturduğu
günümüzde, çocuğun sosyal çevresi; anne, baba, büyükanne, dede, teyze, ücretli bakıcı gibi yetişkinlerden
oluşmaktadır. Genelde bu kişilerden
biri ya da bir kaçı çocuğun bakımında rol almaktadır. Çocuklar için üç yaş öncesinde kreşler ve
oyun grupları, üç yaşına geldiğinde ise anaokulu çocuklara yeni sosyal
deneyimler sunmaktadır.
Çocukların
sesleri ayırt etmeye doğum öncesinde başladığını kanıtlayan araştırmalar
mevcuttur. Dil gelişiminde sesler
arasındaki farkları anlamak ve anlamlandırmak önemli bir başlangıçtır.
Dil gelişiminin üç yaşına kadar olan döneminde,
bebeklikten itibaren bakım verenlerin çocuğa kitap okuma sıklığı,
çocuğun ne kadar iyi konuşacağını etkileyebilir. Çünkü kitap okurken yetişkin
çocuğa model olur. Daha önce
kullanmadığı kelimeleri bebeğe aktarmaya başlar. Bir de mimikleri ile desteklediği okumalar
yaptığında bebeğin belli bir süre bir noktaya odaklanmasını sağlar.
Böylece
en sonunda çocuğun kullandığı kelime sayısı ve kelimeleri yorumlama becerisi gelişir. Bu durumda,
okur - yazarlık becerilerini ne
kadar iyi ve ne kadar çabuk geliştireceklerini etkiler.
Çocuğun
harf söyleme sorunu yani artikülasyon problemi varsa, bu durumdan okul başarısı da olumsuz yönde etkilenebilir.
Günümüzde
çocukların akranları ile kaliteli zaman geçirebildiği, öğretmenlerinin okuduğu
hikayeler hakkında soruları cevapladığı, kuklalarla ve diğer görsel uyaranlar
aracılığı ile desteklenmiş oyunlar oynadığı önemli bir sosyal ortamlar okul
öncesi kurumlardır. Bu kurumlar da birçok alanda olduğu gibi dil gelişiminde
çocuklar kazanım sağlamaktadır. Bu süreçlere ek olarak dil sorunları olan
çocuklar için dil terapisi de gerekebilir.
Yıllardır
gelişim takibi yada bir sorun ekseninde yaptığım aile danışmanlığı görüşmelerinde
ve çocuk danışmalarında edindiğim deneyimler ışığında, uzun süre televizyon başına bırakılmış
çocukların dil gelişimlerinde, sosyal
iletişimlerinde ve okul başarılarında yaşıtlarına göre geri kaldığı kanaatini
edinmiş bulunmaktayım.
Ancak yetişkinlerle birlikte kontrollü olarak
eğitici programlar izleyen ve bu izlediği programda gördüklerini yine yetişkinlerle
konuşma imkanı bulan, okul öncesi eğitimi erken dönemde katılan çocuklarda ise durum
olumlu yönde fark göstermektedir. Aynı
zamanda, bu çocukların dikkat süreleri,
bilişsel gelişimlerin ve okul başarılarının daha iyi olabildiği bir çok çocukla
karşılaştığımız da aşikardır.
Bu
durumda çocuğa bakım veren anne, baba, büyükanne, dede, ücretli bakıcı ve okul
öncesi öğretmenleri konuya bilimsel gerçekler çerçevesinde yaklaşmalıdır. Çocuğun yaş dönemlerine göre dil gelişimi
gerçekleşmemişse mutlaka yardım alınmalıdır. Gecikmiş konuşma 12 aylıktan itibaren
izlenebilen bir süreçtir.
Esas yapılması gereken bebeklikten itibaren
belli aralıklarla çocuk doktoruna gider gibi bir gelişim psikoloğunun takibinde
olmaktır. Böylece bakım verenler olarak konu ile ilgili pedagojik ve psikolojik destek alarak, çocuk için sorunsuz ve pozitif
gelişim sağlanır.
Dil
gelişimi ile ilgili olarak yaşına paralel gelişim seyretmeyen çocukların
ebeveynlerinin kendi çocukluklarına giderek zaten bizde genetik. Ben de geç
konuşmuşum ama sonunda konuşmuşum diyerek bilimsel gerçeklerden kaçmaları
üzücüdür. Çünkü gelecekteki rekabet ortamında sosyal hayatta ve iş hayatında
başarılı olmak için çocukların sözlü ve yazılı olarak kendilerini çok çok iyi
ifade etmeleri gerekmektedir.
Bu
durumda, günümüz ebeveyni çocuğunun gecikmiş konuşma sorunu ile yüzleşmek
istemediğinde, kendi genetik süreçlerinden yararlanarak
savunma mekanizması geliştirmektedir. Oysa , çocuğunun dil gelişimi kendisinin
ya da babasının geçmiş yaşantısı ile karşılaştırılmayacak çok önemli bir
konudur.
“Sevgili
Ebeveyn; sizin çocukluğunuz iyi ihtimalle
20-30 yıl geride kaldı. Sizin babanız, yani çocuğunuzun dedesinin
çocukluğu ise yine iyi ihtimalle en az yarım aşırı geride bıraktı. “ diye seslenme arzum ve ihtiyacım bir uzman
olarak sık sık ortaya çıkmaktadır.
Bugünün
gerçek ve bilişsel olan bilgilere göre, 12.-15. aya kadar babıldamayan, 18. aya kadar basit
yönergeleri anlamayan, 2 yaşına kadar yani 24. aya konuşmamış, 3 yaşına kadar
cümle kurmamış, 4-5 yaşında basit öykü anlatamayan çocuklar gecikmiş konuşma
kapsamında değerlendirilerek takibe ve tedaviye alınmalıdır (Maviş ve Toğram,
2009).Bu takip ve terapiler sırasında okul öncesi kurumlara devam da dil
gelişimini için önemlidir.
KAYNAKLAR
1. Aksan, D. (2003). Her Yönüyle Dil: Ana Çizgileriyle
Dilbilim. Ankara:
Türk Dil Kurumu Yayınları.
- Maviş
İ. ,& Toğram, B. (2009). Aileler, Öğretmenler ve Dil ve Konuşma Terapistlerinin Çocuklardaki Dil ve
Konuşma Bozukluklarına Yönelik Tutum ve
Bilgilerinin Değerlendirilmesi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Özel
Eğitim
Dergisi (2009), 10(1), 71-85.

Uzman
Psikolog
Burçin DEMİRKAN BAYTAR
Çocuk Aile Danışmanlığı Merkezi
www.cocukailedanismanligi.com
burcindemirkan.com